selamlar,
son zamanların en güncel olayı 3-4 nisanda gerçekleşecek olan açıköğretim sınavları.. ve ben bu sınavlar için işyerinden 2-3 günlüğüne izne ayrıldım.. ne kadar sığdırabilirim bu 2-3 güne 4 sınavı bilemiyorum ama.. gerçi bu sene son.. son bi'şans verdim kendime.. bu sene de olmazsa, direkt askerspor.. hakkımızda hayırlısı..
test, çıkmış sorular, ünitelerden kafamı kaldırıp bilgisayar başında geçtiğimde tek dinlediğim şarkı.. gökhan türkmen ~ rüya .. sözleri aşağıdaki gibidir..
hadi bakalım mutlu yarınlar cümleten..
her adım anladım, seni bana bağladı..
adı mutluluktu ağladım..
nerdesin? bitmesin..
buraya kadarmış sevgilim,
elveda diyen sen misin?
gitme dur.. sakın.. acıyor içim sensiz..
gitme sevgilim.. mutlu olsan da bensiz..
belki bende hata yaptım,
seni sevdim tek bir an pişman olmadan..
çok düşündüm, çok yalvardım;
tanrı alma canımı, teniyle bir gün buluşmadan..
belki şimdi, belki asla..
ya ölüm, ya aşk istedim dudağından..
uyuyorsam bırak lütfen,
sen kal AŞK, ben giderim buralardan..
SABAH OLMADAN..
31 Mart 2010 Çarşamba
22 Mart 2010 Pazartesi
zor günler & iclal aydın
sevgili levent abim tavsiye etmiş herkeslere.. merakıma dinledim, dinlemez olaydım.. bağımlılık yapıyor.. bir bölümü paylaşmak istedim.. buyrun iclal aydın & servet kocakaya - zor günler..
çok canım yanıyordu, gördüklerimden ve görüceklerimden..
benim kanayan dizlerim yoktu hayatta bir tek,
benim de kanattıklarım vardı elbet..
ezdiğim kumlar ve geçtiğim yollar hala gölgemi taşıyorlar..
hani demiştim ya en başında,
"ne ayrılıklar, ne aşklar, ne başlangıçlar" diye;
yani, demem o ki, çok zor günler geçirdim vaktiyle..
çok canım yanıyordu, gördüklerimden ve görüceklerimden..
benim kanayan dizlerim yoktu hayatta bir tek,
benim de kanattıklarım vardı elbet..
ezdiğim kumlar ve geçtiğim yollar hala gölgemi taşıyorlar..
hani demiştim ya en başında,
"ne ayrılıklar, ne aşklar, ne başlangıçlar" diye;
yani, demem o ki, çok zor günler geçirdim vaktiyle..
11 Mart 2010 Perşembe
olan biten & erkek olmak..
hayat aynı şekilde devam etmekte; yoğunluğu, temposu, işlerin bitmemesi herşey aynı.. son zamanların tek değişen şeyi, hiç ummadığım kişilerden ummadığım şekilde hareketler görmek.. ".. olanın, Allahı olmaz" diyorlardı da inanmıyordum.. hakikaten öyle, "..." için ölen arkadaşlarım varmış.. ben görmüyormuşum, sağlık olsun..
başlıkta belirttiğim üzere "erkek olmak.." bir arkadaş mail atmış, paylaşmak istedim.. buyrun;
ERKEK OLMAK; hayatına kaç kadının girdiği, kaç kadını sevdiğin, kaç kadına aşık olduğun, kaç kadınla seviştiğin DEĞİLDİR. kaç kadının seni özlediği, kaç kadının sevdiği aşık olduğu, kaç kadının senden vazgeçemediğidir! ERKEK OLMAK; geniş bir omuza sahip olmak DEĞİLDİR, kaç kadına o omuzlara yaslanacak kadar güven ve sıcaklık verdiğindir! ERKEK OLMAK; sadece yatakta iyi olmak DEĞİLDİR, sevmek sevilmek ve sevişmenin bütün olduğunu bilmektir; yaşamak.. yaşatmaktır.. ERKEK OLMAK; kalın bir sese sahip olmak DEĞİLDİR; nazik duygulu cümleler kurabilmektir.. ERKEK OLMAK; Vurdu mu oturtmak DEĞİLDİR, dokunuşundaki yumuşaklıktır. ERKEK OLMAK; kıllı bir vücuda sahip olmak DEĞİLDİR, o vücutta nasıl bir kalp taşıdığıdır. ERKEK OLMAK; romantik bir ortamda güzel sözler söylemek DEĞİLDİR, o sözlerin arkasında durmaktır. ERKEK OLMAK; ağır eşyaları kaldırmak DEĞİLDİR, asıl ağır olan hayatın yükünü taşıyabilmektir ve paylaşabilmektir.. ERKEK OLMAK; aşırı kıskanmak değildir.. karşındakinin hayatını zindan edercesine. ERKEK OLMAK; göz korkutmak değildir, insanlar sahipsiz değildir.. ERKEK OLMAK; şiddet kullanmak değildir, karşındakinin insan olduğunu bilmektir.. ERKEK OLMAK; büyüklerin sözünü dinlemek değildir, mantıklı düşünmektir.. ERKEK OLMAK; eşine sahip çıkmaktır, onun yanında olduğunu her zaman belli etmektir.. ERKEK OLMAK; senin ailen benim ailem kavramı değildir.. ERKEK OLMAK; küsmek değildir, gönül almaktır. ERKEK OLMAK; ben erkeğim yaparım demek değildir, karşındakininde yapabileceğini bilebilmektir.. KISACA ERKEK OLMAK BİRŞEYİ YAPARKEN İKİ TARAFLI DÜŞÜNMEKTİR...
8 Mart 2010 Pazartesi
olan biten / tan & mekin ~ satılık aşklar
aşk, herkesin bildiği üzere üzerinde ne kadar durulursa durulsun, yazılırsa yazılsın bitmeyecek konudur.. ama son zamanlarda eski değerini ve tanımını kaybetmiştir ne yazık ki..
beni her dinleyişimde uzak uzak diyarlara götüren, bir eseri paylaşmak istedim ve böyle bi önsöz yazmak istedim.. umarım şarkıyı dinlemişsinizdir ve hoşunuza gitmiştir, buyrun tan ve mekinden geliyor.. satılık aşklar..
seninle yaşayan duygular yalan mıydı?
benimde gerçek bir sevenim olmadı..
susmadı gözlerim, yine ağladı..
sondu, son olmak zorundaydı..
içimdeki sevgiler tükendi artık..
ben değil, bütün aşıklar yalandan bıktı..
gecemiz kederli, gündüzümüz karanlık..
benim tanıdığım bütün aşklar satılık!
satılık aşklar.. satılık aşklar..
kolay başlar..
mutlu yarınlar cümleten..
7 Mart 2010 Pazar
olan biten / samsunspor & adanaspor maçı..
yine dershane ile başladı kocaman gün.. zaten 3-5 aydır bu şekilde devam etmekte o ayrı.. üniteler bittiğinden, denemelerle devam ettik derslere.. emre hoca sağolsun, her türlü imdadımıza koşuyor.. elinden geleni yapıyor, teşekkürlerimi sunuyorum buradan, ne alakaysa..
dershane çıkışı Samsunspor'un maçını seyretmek üzere, mekanımız olan pekün çay evine gittik.. Samsunspor'un 11 kişi çıktığı maçta, adanaspor 12 kişiydi.. samsunspor 81. dakikada 10 kişi kaldı.. avantaj adanaspor'a geçti.. kocaman hakem vardı kadrolarında çünkü.. osuruktan bir pozisyonda samsunspor kaptanı turgay gölbaşı'na kırmızı vererek maça ismini altın harflerle kazıdı.. anneciğine sevgiler sunuyorum Serkan Çınar..
ama bu kul hakkıdır bilesiniz.. takım sahipsiz olabilir ama vicdan meselesidir bu.. bu takımdaki futbolcuların hepsi bu takımı emekleriyle, alın terleriyle getirdi buraya kadar.. buradan da yeniden aşağı düştüklerinde, futbolcuların ve tüm Samsunspor'luların eli yakanızda olacaktır.. ve iki yakanızda bir araya gelmeyecektir.
Allah ıslah etsin..
dershane çıkışı Samsunspor'un maçını seyretmek üzere, mekanımız olan pekün çay evine gittik.. Samsunspor'un 11 kişi çıktığı maçta, adanaspor 12 kişiydi.. samsunspor 81. dakikada 10 kişi kaldı.. avantaj adanaspor'a geçti.. kocaman hakem vardı kadrolarında çünkü.. osuruktan bir pozisyonda samsunspor kaptanı turgay gölbaşı'na kırmızı vererek maça ismini altın harflerle kazıdı.. anneciğine sevgiler sunuyorum Serkan Çınar..
ama bu kul hakkıdır bilesiniz.. takım sahipsiz olabilir ama vicdan meselesidir bu.. bu takımdaki futbolcuların hepsi bu takımı emekleriyle, alın terleriyle getirdi buraya kadar.. buradan da yeniden aşağı düştüklerinde, futbolcuların ve tüm Samsunspor'luların eli yakanızda olacaktır.. ve iki yakanızda bir araya gelmeyecektir.
Allah ıslah etsin..
6 Mart 2010 Cumartesi
yine kendimi kandırıyorum, şehirler unutturmaz ki seni..
kısa mesafeli şehirlerde, günü birlik yolculuklar yaptım senden sonra. seni bu kentte unutmam imkansızdı. öyle sinmiştin ki kente, yürüdüğüm her yol sen kokuyordu. gittim… tek değildim bu yolculukta, cebime iliştirdiğim yalnızlığımla çıktım yola… başka bir coğrafyada buldum kendimi. başka insanlar, görmediğim yüzler… kimse tanımıyordu beni ve kimse bilmiyordu seni. üstelik şehir sen kokmuyordu…
cebimden çıkardığım yalnızlığımı, fırlattım olabildiğince uzaklara. kalabalığın içine bıraktım kendimi. yürüdüm sensizliğe doğru… baktığım o noktada seni görünce, kendimi kandırdığımın farkına vardım. biliyordum; şehir değil ülke değişsem baktığım o noktada olmaktan vazgecmeyecektin asla. bu öyküde ben anlamsız bir cümleydim, sen ise beni sonlandıran bir nokta…
ayrılık vakti… otobüsün en arka koltuğundaki yerimi almış bulunmaktayım. yeni satın aldığım yalnızlığımla, başka bir şehre doğru ilerliyorum… yeniden kuruyorum seni unutacağım şehrin hayalini… elveda noktam gidiyorsun benden…
(yine kendimi kandiriyorum, şehirler unutturmaz ki seni)
Serdar Barık
cebimden çıkardığım yalnızlığımı, fırlattım olabildiğince uzaklara. kalabalığın içine bıraktım kendimi. yürüdüm sensizliğe doğru… baktığım o noktada seni görünce, kendimi kandırdığımın farkına vardım. biliyordum; şehir değil ülke değişsem baktığım o noktada olmaktan vazgecmeyecektin asla. bu öyküde ben anlamsız bir cümleydim, sen ise beni sonlandıran bir nokta…
ayrılık vakti… otobüsün en arka koltuğundaki yerimi almış bulunmaktayım. yeni satın aldığım yalnızlığımla, başka bir şehre doğru ilerliyorum… yeniden kuruyorum seni unutacağım şehrin hayalini… elveda noktam gidiyorsun benden…
(yine kendimi kandiriyorum, şehirler unutturmaz ki seni)
Serdar Barık
hadi uyan baba ~ şehnaz baykuş
önceki zamanlardan okuyucular varsa bilirler, baba'lar ile alakalı yazı/şiir paylaşmadan duramam bu sefer de öyle oldu.. ama napim, çok özlüyorum..
hadi uyan baba
sabah olmadan çık balığa, oltan hasret kaldı sana..
çaparin paslanacak dura dura, hem tam balığa çıkılacak hava..
hadi uyan baba..
hadi uyan baba, traş takımların banyoda..
aynanın önünde durmakta, hepsi bıraktığın yerde..
uzamıştır sakalların traş olsana, hadi uyan baba!
hadi uyan baba, bak palton eskidi dolapta,
güz geldi geçti, kış kapıda..
paltonu giy baba, hastalanma..
bu soğuk havada, ayazda.. hadi uyan baba..
hadi baba uyansana, uyansana baba!
üzerinde yeşiller var, sen yeşili sevmezsin ki baba!
baba?
sıkılırsın orada, o daracık dört duvar arasında..
baba hadi uyansana..
uyan baba uyansana,
uyansana..
5 Mart 2010 Cuma
nops / peri kızı - öyle..
dünümü verin bana bu günümün anısını kaldıramaz yüreğim..
beyaz umutlarımı kaybettim kinimi sineye çekemedim..
yardım edin bana.. kefenimi görür oldum siyah renkte..
bir umut ol bana, gözyaşı kalmadı..
boş yere ağladı mezarını kendisi kazdı bu >(içimdeki çocuk)
aynada kendini görememenin nedeni ne olabilir ki, yoksullukdan başka..
bir anlamı varmı ki?
yalnızsın yalnız yaşayacaksın diyenlere inat,
yalnızdım yalnız yaşadığım her günümün akşamında,
yalvardım Tanrı'ya kulak asmadı, kudret kalmadı kapına dayandım..
her acının bedelini çeken mi ödemelidir yoksa çektiren mi?
ölümüme neden olacak belki de?
masumca umduğum bi aşktı benim isteğim, tükendim!
bayat ekmek misali suya banınca dağılırsın..
bu hayata gelmeseydim demek için çok geç gidiyorsun bile..
siyah kefenime yaklaştım geride bıraktığım insanlara baktım,
gözlerinde yaş vardı annemin cansız bedenime doğru bakarken,
farkına vardım, çok geçti, yolum açık olsun..
hayallerim sonunda burda noktalandı..
dalsız ağaç misali, konacak kuş yok..
bak saatine son vaktini oyna,
akrep yelkovanla birleşince başka bir filmin başrolü olacaksın,
figüran yok bu sefer. senarist Tanrı,
azrail startı verince başlar çekim ve replik yok kendini oyna
dramatik bir öyküyü canlandır.
*
beyaz umutlarımı kaybettim kinimi sineye çekemedim..
yardım edin bana.. kefenimi görür oldum siyah renkte..
bir umut ol bana, gözyaşı kalmadı..
boş yere ağladı mezarını kendisi kazdı bu >(içimdeki çocuk)
aynada kendini görememenin nedeni ne olabilir ki, yoksullukdan başka..
bir anlamı varmı ki?
yalnızsın yalnız yaşayacaksın diyenlere inat,
yalnızdım yalnız yaşadığım her günümün akşamında,
yalvardım Tanrı'ya kulak asmadı, kudret kalmadı kapına dayandım..
her acının bedelini çeken mi ödemelidir yoksa çektiren mi?
ölümüme neden olacak belki de?
masumca umduğum bi aşktı benim isteğim, tükendim!
bayat ekmek misali suya banınca dağılırsın..
bu hayata gelmeseydim demek için çok geç gidiyorsun bile..
siyah kefenime yaklaştım geride bıraktığım insanlara baktım,
gözlerinde yaş vardı annemin cansız bedenime doğru bakarken,
farkına vardım, çok geçti, yolum açık olsun..
hayallerim sonunda burda noktalandı..
dalsız ağaç misali, konacak kuş yok..
bak saatine son vaktini oyna,
akrep yelkovanla birleşince başka bir filmin başrolü olacaksın,
figüran yok bu sefer. senarist Tanrı,
azrail startı verince başlar çekim ve replik yok kendini oyna
dramatik bir öyküyü canlandır.
*
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)